Suyun sahip olduğu kimi ayırt edici ekonomik özellikler, suyun talebini diğer birçok ürünün talebinden daha farklı ve karmaşık hale getirmektedir. Su, sahip olduğu özellikler nedeniyle çok sayıda soyut fayda sağlar ve insanların suya neden değer verdiklerini anlamadan bu faydaların ölçülmesi zordur. Tüketicilerin, farklı unsurlar tarafından belirlenen farklı tüketim alışkanlıkları vardır. Suyu sulamada veya balık yetiştirmede kullanarak suyu tüketebilecekleri gibi suyun içinde yüzerek veya suyun manzarasının keyfini çıkararak suyu tüketmeden de kullanabilirler. Aynı zamanda, evdeki farklı kullanımlar (örn; içme, yemek pişirme, yıkanma ve çamaşır yıkama) için farklı kaynaklar seçilebilir ve bunlar mevsimsel olarak değişebilir. Bunun, belirli bir alan kapsamında atfedilebilen bir kapsama kadar olmasına rağmen (Turner ve diğerleri, 2004). Söz konusu ayrım, faydaların değerinin belirlendiği yöntemler için önemlidir. Bu nedenle, suyun gerçek değerinin anlaşılması, su arıtma projeleri için önemlidir. Bu bağlamda, aşağıda açıklanan Toplam Ekonomik Değer (TED) iyi bir yaklaşım sunmaktadır.
Bu, su ile ilgili ekonomik analiz alanlarının çoğundaki durumdur. Young ve Loomis'e göre (2014), suyun kendine özgü özellikleri dört başlık altında açıklanabilir: hidrolojik ve fiziksel nitelikler, su talebi, sosyal durum ve yasal-politik hususlar.
Toplam ekonomik değer (TED), çevrenin sahip olduğu değeri belirlemek için kaynak temelini kullanır. Bu nedenle, tüm değer tiplerinin belirlenmesine ve sayısallaştırılmasına Toplam Ekonomik Değer (TED) olarak adlandırılmaktadır. Su kaynaklarının ekonomik değerinin sayısallaştırılması ve söz konusu araçsal değerlerin belirlenmesi, su kaynaklarının yönetimi için önemlidir. Suyun sağlanmasını sağlayan kamu kuruluşları, suyun çeşitli kullanım alanlarında ve lokasyonlardaki değerini karşılaştırarak, kamuya arz edilen suyun yönetimi ve dağıtımı ile ilgili karar alma süreçlerini kolaylaştırabilirler ve su ile ilgili proje ve politikaların faydaları ve maliyetlerine daha iyi katkıda bulunabilirler (Colby, 1989). İlave olarak, farklı yönlerle kişiler tarafından suya yüklenen değerlerin tahmin edilmesi, algılanan faydaları yansıtan potansiyel talep eğrisinin belirlenmesine yardımcı olabilir.
Şekil 12.2. Suyun Toplam Ekonomik Değerinin Bileşenleri
Şekil 12.2'de görüldüğü üzere, suyun Toplam Ekonomik Değeri (TED), kullanım ve kullanım dışı değer olarak iki temel değere bölünmüştür. Doğrudan ve dolaylı kullanımı kapsayan değerler kullanır. Diğer taraftan, kullanım dışı değer varoluş ve miras değerleri olarak ikiye ayrılır. Toplam ekonomik değer hesabı aşağıda gösterildiği şekilde ifade edilebilir:
Toplaml Ekonomic Değer = Kullanim Değeri + Seçenek Değer + Kullanim Dişt Değer:
Kullanım değeri: Suyun kullanımından elde edilen değerlerle ilgilidir. Suyun doğrudan ve dolaylı kullanımı nedeniyle münferit kullanıcıların elde ettiği fayda anlamına gelir.
Suyun doğrudan kullanımı: su kaynaklarıyla kurulan doğrudan etkileşimin sonucu olarak ortaya çıkar. Örneğin; içme suyu ile evde ve sanayide kullanılan suyun doğrudan kullanım değerlerini kapsadığı söylenebilir.
Dolaylı kullanım değeri: suyun fonksiyonlarının değeridir. Suyun dolaylı kullanımından elde edilen faydalar somut olmadığından, bir şelalenin estetik değeri veya suyun manzarasının veya su içerisinde botla yapılan bir gezintinin keyfini çıkarmak gibi piyasa dışı hizmetlerin değerlerinin ölçülmesi oldukça zordur. Aynı zamanda suyun arıtılması, suyun dolaylı kullanım değeri hesaplanırken göz önünde bulundurulur.
Kullanım dışı değer: suyun mevcut veya planlanan kullanım değeri ile bir bilgisi yoktur. Bu, suyun fiili kullanımına dayalı değildir. Bunun yerine, insanların suyu fiili olarak kullanmadıkları durumda bile suya verdikleri değer mefhumu üzerinden tahmin edilir (Winsconsin 1999). Suyun kullanım dışı değeri, Varoluş değeri ve Miras değeri olarak ikiye ayrılabilir.
Varoluş değeri: bu nesil içerisinde kimse tarafından kullanılmasa veya gelecek nesiller bunu asla kullanmayacak olsa bile çevresel ürünün var olduğunun bilinmesidir. Varoluş değeri; sağlık tehlikeleri ve etkilerinden kaçınılmasına önemli bir rol oynayabilecek musluk suyu tedarik hizmetlerinin geliştirilmesinden elde edilecek faydalara yansıtılabilir. Bununla birlikte insanların büyük çoğunluğu su hizmetlerinde oluşabilecek söz konusu sağlık etkilerinden koruma sağlanması için para vermeye hazırdır (Hejazi, 2014).
Miras değeri: gelecek nesillerin sudan yararlanacağını bilmenin sağladığı değerdir. Örneğin, bir şelalede mirasi değei vardır. İnsanlar, şu anda ve gelecekte suyun kalitesinin iyileştirilmesi için para vermeye istekli olabilirler. Ancak bunun gerçekleşmesi için kendi çocuklarının ve gelecek nesillerin iyi kalitede suya sahip olacaklarını bilmeleri gerekir (Hejazi, 2014).
Seçenek Değeri: Mevcut durumda fiili olarak kullanılmasa bile, suyun gelecekte herhangi bir alanda kullanılabilme seçeneğinin muhafaza edilmesinin sağladığı değer anlamına gelir. Su kaynaklarının seçenek değeri bu nedenden dolayı söz konusu su kaynaklarının gelecekte insanoğluna sağlayacağı ekonomik faydaları temsil eder (Birol ve diğerleri 2006). Örnek olarak yer üstü bir su kaynağının gelecekte hidro-enerji olarak kullanılabilecek olması verilebilir. Güzel bir kol kıyısının korunması, gelecekteki seçenek değerinin hesaba katıldığı bir durum da olarak örnek verilebilir. Toplam Ekonomik Değer (TED), "çevresel değerleme yöntemleri" kullanılarak tahmin edilebilir. Lange'ye göre (2004); su değerleme yöntemleri, aşağıda belirtilen unsurlar hakkında karar alınması sırasında önemli bilgiler sağlar;
Genel olarak; ekonomik değer, bir tüketicinin bir ürün için vermek istediği maksimum değer olarak gösterilir ve bu nedenle de ürün ve hizmetlerin insanların tercihlerine göre ettiği değerdir. İlave olarak; suyun ekonomik değeri, kamusal veya özel olarak arz edilen su kaynaklarına mantıklı bir kullanıcının ödemek istediği miktar olarak tanımlanır (Ward and Michelsen, 2002).Ödeme isteği; suyun değeri veya insanların ödeme yapmak isteyeceği arıtılmış musluk suyu hizmetleri ile ilgili bir dizi değerleme yöntemidir.
Tablo 12.4. Ödeme İsteğine Dayalı Değerleme Yöntemleri
Açıklanmış Tercih Yöntemi | Belirtilmiş Tercih Yöntemi |
---|---|
Hedonik Fiyatlandırma Yöntemi | Koşullu Değerleme Yöntemi |
Seyahat Masraf Yöntemi | Seçim Deney Yöntemi |
Değerleme yöntemleri iki farklı yol kullanır. Öncelikle, insanların mevcut davranışlarını gözlemler (veya insanların açıklanmış tercihlerini). İkinci olarak insanlara, bir miktar kaynak için ne kadar ödemek isteyeceklerini sorar (veya insanların belirtilmiş tercihleri). Bu çerçeve kapsamında, değerleme yöntemleri iki temel yönteme bölünmüştür. Bu yöntemler: Tablo 12.2'de gösterildiği üzere, Açıklanmış Tercih Yöntemi ve Belirtilmiş Tercih Yöntemidir.
Aynı zamanda dolaylı değerleme yöntemleri olarak da bilinen Açıklanmış Tercih Yöntemi, çevresel ürünlerin dolaylı olarak alınıp satıldığı ilgili veya vekil piyasalar ile ilgilenir. Vekil piyasalarda gözlenen davranışlar üzerinden türetilen bilgiler, kişilerin çevresel kaynaklara ne kadar değer verdiğini veya bunlardan elde ettikleri faydaları ortaya koyan ödeme isteklerini tahmin etmek için kullanılır. Açıklanmış Tercih Yöntemi; Hedonik Fiyatlandırma Yöntemi ile Seyahat Masraf Yöntemi içerir.
Bu yöntemler, dolaylı olarak pazarlandıklarından sadece kullanım (doğrudan ve dolaylı) değerleri tahmin edilebilen su kaynaklarının değerlemesi için uygundur (Birol ve diğerleri 2006). Hedonik Fiyatlandırma Yöntemi (HPM), pazarlanan ürünlerin fiyatlarını doğrudan etkileyen çevresel ürünlerin ekonomik değerlerinin tahmin edilmesi amacıyla kullanılır. Genel olarak, yerel çevresel ürünlerin değerinin tahmin edilmesi için emlak fiyatlarındaki değişimlere uygulanır. Bu yöntem; hava kirliliği, su kirliliği, gürültü, toprak kalitesi, su kalitesi, erozyon, kanalizasyon sistemi ve atık sahalarına yakınlık gibi çevresel nitelikler; estetik manzara (deniz, göl, orman) veya dinlenme alanlarına (örn; kıyı, açık alan) yakınlık gibi çevresel imkanlar ile ilgili ekonomik fayda veya maliyetlerin tahmin edilmesi amacıyla kullanılabilir (Birol ve diğerleri 2006). Diğer taraftan Seyahat Masraf Yöntemi (TCM), piyasa dışı ürünlerin eğlence-dinlence amacıyla kullanım değerinin tahmin edilmesi için kullanılan bir tekniktir. Bu yöntem, insanların bazı doğal alanlara yaptıkları dinlence seyahatlerinin sayısı ve sıklığı ile bu seyahatlerin gerçekleşme maliyetine odaklanmaktadır (Koundori ve diğerleri, 2016). Bir gezintinin maliyetine; benzin harcamaları, aracın yıpranması, giriş ücretleri ve benzeri maliyetlerin dahil olduğu seyahat ile ilişkili doğrudan parasal maliyetler dahildir.
Belirtilmiş Tercih Yöntemi: Aynı zamanda hipotetik yöntem veya doğrudan değerleme yöntemleri olarak da adlandırılan Belirtilmiş Tercih Yöntemleri (SPM); insanlara, 'belirtilmiş tercihleri' uyarınca evde kullanım için iyileştirilmiş tedarik hizmetleri için ne kadar ödemek isteyeceklerini sormak suretiyle gerçekleştirilir. Belirtilmiş Tercih Yöntemleri (SPM), vekil olanların da dahil olduğu ve hiçbir piyasada alım satımı yapılmayan çevresel kaynakların değerleme problemine çözüm getirmesi amacıyla geliştirilmiştir. Herhangi bir çevresel ürünün kullanım değerlerini tahmin etme becerilerine ilave olarak, Toplam Ekonomik Değerin her bir bileşenini tahmin ederek kullanım dışı değerlerin tahminlerini de yapabilmeleri, söz konusu araştırmaya dayalı yöntemlerin en önemli özelliğidir. Su kaynaklarının oluşturduğu çıktıların, fonksiyonların ve hizmetlerin birçoğu piyasalarda alınıp satılmadığı için, bu kaynakların ekonomik faydalarının hesaplanması amacıyla SPM kullanılabilir (Birol ve diğerleri, 2006).
Belirtilmiş Tercih Yöntemi, Koşullu Değerleme Yöntemi (CVM) ve Seçim Deney Yöntemi (CEM) olarak iki temel alana bölünür. Varsayımsal-hipotetik özelliklerin sorgulanması için kullanılan en genel biçim olan koşullu değerleme yöntemi, bir anket ile insanlara örneğin su arıtma hizmetleri gibi belirli çevresel hizmetlere ne kadar ödemek isteyeceklerini doğrudan sorar. Su arıtma ve sanitasyon hizmetleri genellikle birinci derecede önemli hizmetler olarak kabul edilirler ve tüketicilerin bu hizmetlere ne kadar ödemek isteyecekleri bilinmek isteniyorsa, bu yöntem bunun anlaşılması için uygun bir yaklaşım sunacaktır. Bazı durumlarda insanlara, belirli çevresel hizmetleri kullanmayı bırakmaları için kendilerine ne kadar ödeme yapılmasını kabul edecekleri sorulur. Bu yöntem, belirli bir varsayımsal senaryo ve çevresel hizmetin tanımlanmasına bağlı olarak ne kadar ödemek istedikleri sorulduğundan "koşullu" değerleme olarak adlandırılır (URL 5). Ödeme isteği çalışmalarının çoğunluğu, iyileştirilmiş su arzı ve kalitesi ile ilgili potansiyel talep eğrisini belirlemek amacıyla Koşullu Değerleme Yöntemini kullanır (Awad & Holländer 2010). Ödeme isteği tekniği olarak Seçim Deney Yöntemi, kültürel kaynakların belirgin olumlu dışsallık veya piyasa dışı fayda yarattığını göstermek amacıyla kullanılabilir.